Çevrenizde sürekli, karşısındakileri suçlayan birileri varsa; bu kişiler genellikle kendi hayatlarında ki eksiklikleri ve korkuları ortaya çıkaran kişilerdir. Kendi yaptıklarını sanki başkası yapmış gibi anlatabilirler hatta zamanla buna kendileri bile inanırlar. Bu tarz kişiler sürekli başkalarını suçlayarak hayatlarını sevgisizlikle sürdürürken, bir yandan kendilerini devamlı mutsuz ederler. Ve bunun farkında bile olmazlar.
Her an her şeyi barındıran bir öngörülemezlikle güvensizlik kaynağı oluşturan bir yaşamı içine gireriz kimi zaman. Başımıza gelecekleri bildiğimizi düşünür ama beklenmeyene de hazırlıklı olmaya çalışarak yaşarız. Suç korkusu yalnızca beklenmeyene hazırlıksız olmakla kalmaz gündelik yaşantımızı de tedirginliğe boğar. Bu korku tabiat üstü güçlerden, da doğal afetlerden kaynaklanan güvensizliklerden farklı olarak değerlendirilmelidir aslında korkularımız neden.Korku hamallığı yapmak ruhsal ve bedensel olarak yıpratır ve zamanla ezer. Yaşandığımız her yerde suça maruz kalmaktan korkulur ama bunun oranı, bireyle toplum arasındaki ilişkinin nasıl olduğuna bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Genellikle vicdana sığınmak yerine bazen korkularımıza sığındığımız dahi olmuştur. Korkularımız genel olarak yetersizlik, çaresizlik, suçlanma korkusu, değersizlik, sevilmeme, başarısızlık, kaybetme, güvensizlik ve yalnız kalma olarak sıralanabilir. Bu korku sebeplerine daha onlarcasını eklemek mümkündür. Yargıç sanıkları “doğru kişiler” ilan ettikten sonra onları suçlamak isteyenin söyleyeceği hiçbir şey kalmaz. Dünyada yapılmış her şey, sevgi sayesinde yapılmıştır. Değişmek ve değiştirmek istiyorsanız okuyun ve elinize kaleminizi alıp yazmaya başlayın.
This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.
© 2010 Mersin Hakimiyet Gazetesi Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır